‘İnsan bilirsin dert açar, insan bilirsin arkandan kaçar.’
Üzülme dostum, bu da geçer…
“Dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun,
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun,
Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimiz
O insan ve tabiat çağını.
Dön bana ve dinle!
Kuşlar uçuşuyor içimde.
Loş bir keman solosu gibi
Kuşların uçuştuğunu içimde,
Dön bana ve dinle.
…..”
(Erdem Beyazıt)
Bilinen bir sözdür: ‘İnsan bilirsin dert açar, insan bilirsin arkandan kaçar.’
Kıymetli okurlarım, hayat insana sevgi, aşk, mutluluk ve zevk sunduğu gibi hüzün, bela, kin ve nefret gibi yıkıcı duyguları da getirir. Misal: Çocuk olalım. İstediğimiz olursa hayat sonsuz bir mutluluktur. Bakkala gittik. Babamız eve ekmek, çay, şeker alırken yanında bize de şekerleme veya çikolata aldı. Nasıl keyif alırdık. Mutluluktan yanaklarımız kızarırdı. Ya da tam tersi; çay, şeker, ekmek alındı ama bizim şekerleme ya da çikolata alınmadı. ‘Hadi şunları al, doğru eve!..’ dediyse ağlayacak gibi olur, hüzünlenirdik. İşte Dil Kurumunda olmasa da bende karşılığı böyle anlatılabilir.
Gelelim asıl konumuza. ’İnsan bilirsin dert açar insan bilirsin arkandan kaçar ’sözü çok şey anlatır aslında. Çoğu vakit de insan bilirsin melek çıkar. Asalet başka bir şeydir. Yetiştiği aile tarzı da etkilidir. Karakter olarak çoğu insan ‘yoğurdum ekşi’ demez. Oysa insan kendisiyle yüzleştiği vakit insandır. Niteliklidir. Aranan, sorulan biri olur.
Şahsen hayatım boyunca benim karşıma hiç kötü insan çıkmadı. Hep melek gibi insanlar çıktı. Gerçekten de melek gibi insanlardı. Hüsnükuruntu bile yapsam da sonunda melek olduklarını gördüm. Düştüm, kaldırdılar; tökezledim, tuttular. Ağladım, gözümün yaşını sildiler. Hastalandım, kalben yanımda oldular. Dobra ve açık sözlü konuştular. Geveze oldum, dinlediler. Kilo aldım, kızmadılar “Zayıflamışın, Savaş” dediler.
Oysa bence eleştiri de gerek “kilona dikkat et, bak…” gibi. Bunu çoklandırabiliriz. Melek kalpli değerli sevenlerim, yüzüme gülen, seven, hep iyi konuşan; bazen kızan, bazen kötü konuşan tüm dostlarımı ben hep seviyorum. Kin olmadı içinde, olmayacak da… Hep hayatım boyunca tanıdığım sosyal medya arkadaşlarımdan, sosyal arkadaşlarıma hepsi ama hepsi iyi ve güzel kalpli. Sizleri seviyor ve kalben yanınızda olduğumu iletiyorum.
“Bazan oturduğum yerde
Kendikendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.
Gölünüze taş düşerim.
Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telâşla geceyi bulursunuz.
Gözünüze yaş düşerim.”
(Metin Altıok)
Savaş AYDIN